
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Kadına Yönelik Şiddete İlişkin Farkındalık Eğitimi” gerçekleştirildi. Etkinlik, İnönü Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Doğum, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı tarafından organize edildi. Programa, Malatya Şiddet Önleme ve İzleme Merkezinden (ŞÖNİM) Sosyal Çalışmacı Z. Merve Sizer konuşmacı olarak katıldı.
Etkinliğe, Hemşirelik Fakültesi Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Zeliha Cengiz, Dr. Öğr. Üyesi Yeliz Suna Dağ, Doğum, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yurdagül Yağmur, öğretim üyeleri ve öğrenciler katılım sağladı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda ŞÖNİM Sosyal Çalışmacısı Z. Merve Sizer, kadına yönelik şiddetin yalnızca bireysel bir sorun olmadığını aynı zamanda toplumsal, kültürel ve etik bir sorumluluk alanı olduğunu vurguladı. Kadınlara yönelik şiddetle mücadelede farkındalığın önemine dikkat çeken Sizer, katılımcılara konuya ilişkin çeşitli bilgiler aktardı.
Sunumunda “Kadına Yönelik Şiddet Nedir? Şiddetle Mücadelede Hangi Kanalları Kullanabiliriz?” başlıklarını ele alan Sizer, katılımcıların aktif olarak dâhil olduğu interaktif bir oturum gerçekleştirdi. “Sessizlik şiddetin dostudur” sloganıyla konuşmasına devam eden Sizer, “Şiddete maruz kaldığımızda ya da çevremizde yaşanan şiddet olaylarına sessiz kalırsak, o şiddetin bir parçası hâline geliriz. Sessiz kalmak, şiddete ortak olmaktır.” ifadelerini kullandı.
“Farkındalık büyük önem taşıyor”
Öğrencilere ve akademisyenlere de seslenen Sizer, “Sizler sahada, hastanelerde, toplumun farklı kesimlerinde görev alacaksınız. Şiddetle mücadelede daha etkin olabilmek için farkındalık büyük önem taşıyor.” diyerek mesleki bilinçlenmenin önemine değindi.
Dünya Sağlık Örgütü verilerinden bahseden Sizer, dünya genelinde her üç kadından birinin yaşamı boyunca fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığını, Türkiye’deki oranların da benzer şekilde yüksek olduğunu belirtti. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ise İç Anadolu Bölgesi’nde her 10 kadından 4’ünün şiddet gördüğünü ifade eden Sizer, sorunun yalnızca kırsal bölgelerle sınırlı olmadığını kent ve kırsal alanlardaki kadına yönelik şiddet oranlarının birbirine oldukça yakın olduğunu vurguladı.
Toplumsal algılara da dikkat çeken Sizer, kültürel kabullerin şiddeti besleyen unsurlar arasında yer aldığını belirtti ve “Bazı kültürel söylemler, örneğin ‘Kızını dövmeyen dizini döver’ gibi ifadeler, şiddeti meşrulaştıran yanlış anlayışlardır. Kadına yönelik şiddet hiçbir şekilde kültürün bir parçası olamaz; insan haklarına aykırı bir suçtur.” dedi.
Konuşmasının sonunda Sizer, şiddete maruz kalan ya da tanık olan kişilerin ŞÖNİM, Kadın Destek Uygulaması (KADES), polis, jandarma veya ALO 183 hattı gibi resmi başvuru kanallarına yönelmeleri gerektiğini belirtti.
Programın sonunda, Prof. Dr. Yurdagül Yağmur tarafından Z. Merve Sizer’e çiçek takdimi yapıldı.















