ÖĞRETMENE MEKTUP
Zeynep Bürütekin
Pütürge Çok Programlı Anadolu Lisesi
(Öğretmenler Günü Kompozisyon Yarışması Malatya Üçüncüsü)
Sevgili Öğretmenim,
Okulun ilk günü, bana sonsuz merhametiyle kucak açan canım öğretmenim… Bu mektubu sana yazmak, benim için bir teşekkür borcudur. Okul sıralarında hiç bıkmadan, usanmadan beni çalıştırdığın günler daha dün gibi aklımda. Anlamadığım konuları bana sabırla anlatırdın. Sadece bununla yetinmez, zor anlarımızda bir melek gibi yetişirdin.
Yaramazlık yaptığımız zaman bize kızıp bağırıp çağırmak yerine, öğüt verirdin. Örnek bireyler olmamızı öğütlerdin. Doğru davranışları sergilememizi öğütlerdin. Bunları yaparken de tüm şefkatinle yanımızda olurdun. O verdiğin şefkat sayesinde anlamadığımızı anlar, yaptığımız yaramazlıkları bir daha tekrar etmezdik. Sen bizim kurtarıcımızdın.
Sen bizi hayatın zorlu koşullarına karşı hazırladın. Toplum kurallarına nasıl uymamız gerektiğini, ayaklarımız üzerinde nasıl durmamız gerektiğini, hayatın getirdiği zorluklara karşı nasıl davranmamız gerektiğini, iyi ile kötüyü birbirinden ayırırken nasıl bir yöntem izlememiz gerektiğini, adaletli olmanın önemini her gün, her saat, her dakika, her saniye anlattın. Ve kendi hayatımıza kendimiz şekil vermeyi, en önemlisi de kendi yol haritamızı çizmeyi bize öğrettin.
Vatana, millete hayırlı bireyler olmamız için görevini hiç aksatmadın. Hatta hasta bile olsan gelirdin. Çünkü senin adın öğretmendi. Rahatına bakmak yerine adına layık olmayı seçtin. Kendini öğrencilerinin geleceğine adamayı seçtin ve hâlâ da devam ediyorsun.
Çağın gerektirdiği şartlara ayak uydurabilmemiz için canla başla çalıştın. Çok okumamızı öğütlerdin. İnsanın bakış açısının değişebilmesi için ancak ve ancak okuması gerektiğini bize anlatırdın. Bir yerde veya bir noktada yanlışımız olduğunda, bitmek bilmeyen sabrınla bize yaptığımız yanlışı bir daha tekrarlamamamız için yardım ederdin. Cehaletle mücadele eder, bize bilgili olmanın önemini anlatırdın. Bu uğurda her türlü fedakârlığı yapmaya hazırdın. Çünkü senin adın öğretmen… Ve sen sonsuza kadar öğretmen olmaya devam edeceksin.
Sen, öğrencilerini seven bir öğretmensin. Gücün kaynağı, bilgi ışığının kaynağı, kurtuluşun kaynağısın. Kimsenin göremediği ufukları görür, bize haber verirdin. Bazen fazla ödev verdiğin zaman biz şikâyetçi olurduk. Sen de hiç kızmadan, “Bir gün gelecek, bana teşekkür edeceksiniz.” derdin.
Aslında sen, geleceğimiz için çalışan bir mimardın. Sen, bizi verimli bireyler hâline getirmeye çalışan bir bahçıvandın. Aynen bir bahçıvan toprağı nasıl tüm zararlılardan korumaya çalışıyorsa, sen de bizi zararlı olan tüm iş ve davranışlardan koruyan bir bahçıvandın. Bir bahçıvan gibi bizi yetiştirerek bahçeye yararlı çiçekler hâline getirdin.
Bugün nasıl iyi yerlere ve iyi derecelere geldiysek, hepsi senin bitmek bilmeyen sabrın sayesindedir. Bugün nasıl iyi olanı tasdik edip, kötü olanı engellemeye çalışıyorsak, hepsi senin verdiğin ışık sayesindedir. Bugün nasıl herkese örnek bireyler oluyorsak, hepsi senin verdiğin öğütler sayesindedir.
Biz, senin açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğiz ve yürüyeceğimize de ant içeriz. Dostlarımızı üzmeyeceğimize, düşmanlarımızı sevindirmeyeceğimize, teknolojide ilerleyeceğimize, yeniliklere açık olacağımıza, okumaya ve gelişmeye devam edeceğimize, adaletli olacağımıza, örnek ve önder olacağımıza, her zaman çalışkan olacağımıza, herkese karşı saygılı olacağımıza, olumsuz davranışları örnek almayacağımıza ve her zaman başarılı olacağımıza söz veriyoruz.
Bizi nasıl güvercin bir martı gibi uçurduysan, biz de senin verdiğin emeği unutmayarak daima yükselerek emeğinin karşılığını vermeye çalışacağız. Biz Türk gençleri olarak, başta Başöğretmen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ve siz öğretmenlerimizin gösterdiğiniz yolda sonsuza dek yürüyeceğiz.
Varlığımız, Türk öğretmenlerinin varlığına armağan olsun. Başöğretmen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü kutlu olsun.
UNUTMAMALIYIZ Kİ HER ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİLERİNİ MEYVE VEREN AĞAÇ GİBİ YETİŞTİRİR.