"Diferensiyel Denklemler" adlı eseri ile Doğa ve Mühendislik Bilimleri alanında Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) 2022 yılı TÜBA-TESEP Ödülünü kazanan bilim adamı Prof. Dr. Hüseyin Bereketoğlu İnönü Üniversitesi'nin ilk öğrenci ve ilk mezunlarından.
TÜBA tarafından üniversitelere yönelik nitelikli Türkçe telif eser üretimini teşvik eden Bilimsel Telif Eser programı (TESEP) kapsamında 2022 yılı Doğa ve Mühendislik Bilimleri alanında "Diferensiyel Denklemler" adlı kitabına ödül verilen Pütürge-Doğanyol Eğitim Vakfı (PDEV) Onur Üyesi, Malatya-Pütürgeli bilim adamı Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bereketoğlu, “Dünyaya bir daha gelme şansım olsa, yine matematikçi olmayı tercih ederdim.” dedi.
Prof. Dr. Hüseyin Bereketoğlu’nun eğitim, üniversite, matematik ve Malatya’ya dair açıklamaları şu şekilde:
-Ortaokulu bitirdiğimde Pütürge'de lise yoktu.
Ortaokulu Pütürge'de bitirdikten sonra, ilçede o dönem lise olmadığı için Malatya il merkezine geldim, burada önce kirada, sonra nakliye ve müteahhitlik işleri ile uğraşan amcamın yanında kalarak Malatya Atatürk Lisesi’nden mezun oldum.
-Bir daha dünyaya gelsem yine matematikçi olurdum.
Üniversite eğitimine 1976 yılında açılan İnönü Üniversitesi'nde başladım ve 1980 Haziran Döneminde mezun oldum. İnönü Üniversitesi, ilk olarak, Temel Bilimler Fakültesi ile eğitim öğretim faaliyetlerine başladı. Temel Bilimler Fakültesi’nin de sadece Matematik, Fizik ve Kimya Mühendisliği Bölümleri bulunmaktaydı.
Matematiğe karşı, ilkokuldan başlayan bir sevgim vardı. Bu durum, ilkokul öğretmenimin dikkatini çekmiş olmalı ki, bir gün babama, ‘senin oğlun sonsuza kadar okur demiş’. Öğretmenimin bu sözü, okuma hevesimin yükselmesinde bir motivasyon teşkil etmiştir. Matematiğe olan sevgim ortaokul ve lisede artarak devam etti. Üniversiteye geldiğimde okumak istediğim bölüm artık belliydi. Tereddüt etmeden İnönü Üniversitesi Temel Bilimler Fakültesi Matematik Bölümünü tercih ettim ve iyi bir dereceyle Matematik Lisans Diplomasını aldım. Daha sonra, Aralık 1980’de Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Tatbiki Matematik Kürsüsüne asistan oldum. Ankara Üniversitesi’nde 1983’te Yüksek Lisansımı ve 1987’de doktoramı tamamladım. Akabinde, 1988’de Yardımcı Doçent, 1992’de doçent ve 1998’de profesör oldum.
Matematik dünyanın en saygın en muteber bilim dalıdır. Bir matematikçi gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında daima ilgi, saygı ve itibar görür. Bu da, bir matematikçi olmaktan dolayı, insanı mutlu eder. Açık olarak, dünyaya bir daha gelme şansım olsa, yine matematikçi olmayı tercih ederdim.
İlk mezunlarından biri olmaktan gurur duyduğum İnönü Üniversitesi, ilk eğitim öğretim faaliyetlerine Karakavak'taki yerleşkede başladı. Hocalarımız, daha çok Ankara Üniversitesi, ODTÜ ve İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşuyordu. 15 günde bir uçakla gelen hocalar, 2 haftalık ders yapıp gidiyorlardı. Biz, ilk öğrenciler olarak, Karakavak’taki yerleşkede okuyarak mezun olduk.
-Diferensiyel Denklemlerin çözülmesi uzay çalışmalarını başlatmıştır.
İngiliz fizikçi ve matematikçi Isaac Newton tarafından 1671 yılında keşfedilen diferensiyel denklemler, uydu, roket, gezegen hareketlerinden mekanik salınımlara, ısı dağılımından nüfus dinamiğine kadar süreklilik arz eden gerçek hayat problemlerinin matematiksel modellerinde yer alırlar. Bu sayede mühendislik, ekonomi, sağlık, sosyal ve temel bilimlerle ilgili pek çok problemin çözümü gerçekleşmiş olur. Bu rolleri nedeniyle diferensiyel denklemler, matematik, fizik, astronomi ve uzay bilimleri bölümleri ile çok sayıda mühendislik bölümünde zorunlu ders olarak okutulmaktadır.
-Malatya'nın kültürü ile beslendim
Malatya ve Pütürge ile hiçbir zaman bağımı koparmadım. Pütürge’yi sevdiğim kadar Malatya’yı severim. Malatyalı olmaktan daima gurur duyarım. Yurtiçi veya yurtdışında olsun bulunduğum her yerde, eğer bir saygı ve sevgi gördüysem ve hala görmeye devam ediyorsam, bunu, hem ailemden aldığım terbiyeye hem de genel olarak Malatya’dan öğrendiğim ve benimsediğim yardımseverlik, doğruluk ve dürüstlük gibi güzel hasletlere bağlarım. Bu nedenle, Malatya’yı, bütün ilçeleriyle birlikte, yek vücut olarak severim ve büyük hayranlık duyarım. Bu vesileyle, bir kez daha, kitabımın yüksek öğrenim gören bütün öğrencilere ve okuyuculara hayırlı olmasını, başarılarına başarılar katmasını içtenlikle temenni ederim.