Pütürge Yatılı Bölge Ortaokulu Öğrencilerine İstanbul Gezisi Yazı Dizisi-3
YAZI ve FOTOĞRAFLAR: Havva GÖKDEMİR
Pütürge Yatılı Bölge Ortaokulu 21 öğrencimiz ve öğretmenlerimiz ile İstanbul Gezimizde 12 Mayıs Pazar gününü gezimizin 3. günü olarak harika bir hava ile karşıladık.
Güneşli ve sıcacık pazar gününde Pütürge Yatılı Bölge Ortaokulu Öğrencilerimiz ve Öğretmenlerimiz için Sultanahmet'te Tarihi TÜRKOCAĞI'nda harika bir açık büfe kahvaltısı hazırladık.
Kuş sesleri eşliğinde güneşli pazar gününün ilk durağına gelmek için Tuzla'dan yola çıkan servis aracımız heyecanlı bekleyişin ardından TÜRKOCAĞI konumuna öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizi getirdiğinde tüm TÜRKOCAĞI çalışanları, bursiyerlerimizden ablaları ve Vakıf Başkanımız Dr. Hasan Hüseyin Şener ile beraber kapıda karşıladık.
TÜRKOCAĞI hakkında kısa bir bilgi vermek isterim:
Sultanahmet'e inen Divanyolu üzerindeki türbede Osmanlı sultanları II. Mahmut, Abdulaziz ve II. Abdülhamit'in mezarları var. Hazi-resinde ise paşalar, sadrazamlar, kaptan-ı deryalar ve Osmanlı hanedanı mensuplarına ait yaklaşık 150 mezar yer alıyor. Burada dünya görüşleri birbirinden çok farklı, muhalif, hayatta bir araya gelemeyen isimler de yatıyor.
Eskilerin kısaca Türbe dedikleri II. Mahmud türbesinin yerinde bir zamanlar Küçük Esma Sultan'ın kullandığı, saray denecek büyüklükte ahşap bir konak bulunuyordu. II. Mahmud, ablası Esma Sultan'ı, Alemdar vak'asında IV. Mustafa'nın yanında yer almış olmasına rağmen çok sever, onu Divanyolu'ndaki sarayında ve Çamlıca'daki bağında sık sık ziyaret ederdi. Son nefesini de 1 Temmuz 1839'da Çamlıca'daki bağda vermiş, aynı gün İstanbul'a getirilerek Divanyolu'ndaki sarayın bahçesine gömüldükten sonra üzerine Türk usulü bir çadır kurulmuştu. Feldmareşal Moltke, tam iki ay sonra bu çadırı ziyaret etmiş ve bir mektubunda, merhumu rahatsız etmemek için türbenin çadır kaldırılmadan inşa edileceğini yazmıştır.
Projesi Hassa Mimarı Karabet Amira Balyan'a ait olan ve Abdülhalim Efendi'nin nezaretinde yapılan türbe bir yılda tamamlanır. 11 Kasım 1840 tarihinde törenle açılan Türbe, sebili, muvakkithanesi ve bir benzeri bulunmayan çeşmesiyle İstanbul'da Ampir üslubunun en güzel örneklerinden biridir.
Esma Sultan'ın ahşap sarayı ise daha sonra II. Mahmud'un kadınlarından Bezmialem Valide Sultan tarafından yıktırılarak yerine Darülmaarif adı verilen okul yaptırılır. Bu okul halen Cağaloğlu Anadolu Lisesi tarafından kullanılmaktadır.
Kaynak: İstanbul'da bir ünlüler mezarlığı
Herkes Pazar günü akşamı olacak FENERBAHÇE -KAYSERİ maçı için imzalı formaları ile kahvaltıya başlarken, çocuklarımız ile bir önceki günün sohbetini ve gün içerisindeki gezimizin detaylarını hepsi ile tek tek sohbet ederek ilettik.
Kahvaltıda öğrencilere eşi ile gelerek sürpriz yapan Pütürge Eğitim Vakfı Üyesi, Gözlüce Köyü Dernek Başkanı ve İş İnsanı Hıdır AKTAŞ öğrencilerle ilgilenip sohbet ettiler.
Hatıra fotoğrafı çektirmeyi ihmal etmeyen AKTAŞ öğrencilerle ertesi günü tekrar buluşacağını söyleyerek, müsade istedi.
Türkocağındaki kahvaltıya Emniyet mensubu hemşehrimiz Hasan Hüseyin ALTUN beyde gelerek öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz ile tanıştı. Hep birlikte kahvaltı yapılırken öğrencilerle bire bir sohbet etmeyi ihmal etmeyen ALTUN gezimiz süresince tüm ekibe ve öğrencilerimize gözetmenlik yaparak destekte bulundular ve gezimize eşlik ettiler.
Kendilerine bir kez daha teşekkürü bir borç biliriz.
Kahvaltı sonrası tüm ekip ile harika bir güneşli gün devamına rotamızı Sultanahmet Camiine çevirerek; Sultanahmet Meydanı tarihi yerleri ve camii içerisini gezerek devam ettik.
Tarihi yerlerde hem bilgilendirme hemde fotoğraf video çekimleri eşliğinde gezimizi turist kafileler ile beraber gerçekleştirdik. Sultanahmet Camii, Ayasofya Camii iç ve dış hatlarla gezip güzel anılar eşliğinde fotoğraflarımızı çektirdik.
Sultanahmet meydanından hareketle geze geze arada bilgilendirmeler yaparak Yerebatan Sarnıcı üzerinden tarihi yerleri görüp gezerek meşhur “BEN BİR CEVİZ AĞACIYIM GÜLHANE PARKINDA”… dizelerine konu olan Gülhane parkına geldik.
Yoğun kalabalık içerisinde öğretmenlerimiz ve gezimizde görevli bursiyer ablalarımız ile öğrencilerimizin güvenliğini koordineli bir şekilde sağlayarak Gülhane Parkını karış karış gezmek ve anılarımıza yenilerine eklemek için kümeler halinde grup oluşturduk ve Gülhane Parkı içerisinde gezi için dağıldık.
Gruplar halinde devam eden gezimizde öğretmenlerimiz , bursiyer ablalarımız Vakıf Koordinatörümüz ile iletişimde kalarak her adımda resimlerimiz ve videolarımızı çektik. Gezimizi dolu dolu yaşadık.
Saatlerimiz 14:30 u gösterirken toparlanıp Sarayburnu Parkına indik. Servis aracımızın gelmesini beklerken Sarayburnu Parkında hem dinlendik hemde temiz havanın verdiği güzellikle acıkan karnımızı doyurduk. Öğrencilerimize dondurma keyfimizden sonra saat 15:00 itibariyle maça FENERBAHÇE'ye doğru yola koyulduk.
İstanbul trafiğinin rehavetine kapılmadan FENERBAHÇE ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU STADYUMU'na geldiğimizde özel ekip tarafından öğrencilerimiz ile birlikte kapıda karşılandık. Emniyet teşkilatındaki abilerimiz ve ablalarımızın desteğiyle kolaylıkla öğrencilerimiz ile beraber stadyumdaki yerimizi aldık.
Tüm ekip FENERBAHÇE formaları ile stada giriş yaptığında harika bir atmosfer vardı. Öğrencilerin güvenliği ve daha rahat giriş yapabilmeleri için neredeyse tüm taraftarlardan önce stada giriş yapmıştık. Stadı inleten FENERBAHÇE MARŞLARI ile hep birlikte marşlara şarkılara eşlik ettik. Maç esnasında acıkırsak diye getirdiğimiz sandviçlerimizi yedikten sonra heyecanla maçın başlamasını ve taraftarların tezahüratlarla gelişini bekledik.
Kısa bir bekleyiş sonrasında FENERBAHÇE'nin harika taraftarı şarkılarla nidalarla stada giriş yaptı. Sporcuların büyük bir coşku ile stada çıkışını karşılayan taraftarlara öğrencilerimizle birlikte tüm ekip büyük bir coşku ile katıldık. Çocuklarımızın heyecanı ve sevincine bizlerin de eklenen sevinci ile beraber maç başlamadan tüm futbolcuların isimleri bizlerde tüm stad gibi tezahüratlarla söyledik.
Maç başladı ve gol sevinçleri beraber tüm ekip heyecanla destekleyici iltifatlarla eşlik ettik. Kalabalık bir ekip olmamız ve ekiptekilerin öğrencilerin üzerine çok düşkün olmasının dikkat çekiciliğinden stadyumda ekibin bulunduğu yerde taraftarlar bizleri sordu ve Pütürge'den geldiğimizi bir ekip olduğumuzu ve öğrencilerimizle beraber FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ BAŞKANI ALİ KOÇ beyin misaifir olduğumuzu belirttik.Stadın bulunduğumuz bölümdeki taraftarlar tek tek HOŞGELDİNİZ İYİKİ GELDİNİZ sözleri ile tüm ekibimize selam verdi. Memnuniyetleri her halinden belli olan öğrencilerimize heyecanla devam eden maçı izlerken bir nebze stres alması için çekirdek çikolata içececek ikramlarımızı verdik. Kocaman bir aile olarak sadece öğrencilerimizin değil tüm ekibin unutamayacağı bir atmosferde FENERBAHÇE'nin 3- 0 galip geldiği ve harika geçen bir maç oldu.
Maç tezahüratları galip gelme sevinçleri ile devam eden maç çıkışında kalabalıkta güvenliklerini sağlamakta zorluk çekilmemesi adına stadyumu son dakikalarda terk eden taraftar grubu olduk. Maç sonrası ekip toplanıp tüm görevlilerle maç başında olduğu gibi selamlaşıp vedalaştıktan sonra acıkan karnımızı doyurmaya en yakın yere geçtik. Sohbet maç izlenimleri ve heyecanla duyguların dile getirildiği bir yemek sonrasında ise tatlı yorgunlukları yüzlerinden okunan öğrenci ve öğretmenlerimizi servis aracına bindirip istirahatlerini yapmak üzere misafirhanelerine yolculadık.
Vakıf görevli ekibi ile uğurlanan Pütürge Yatılı Bölge Ortaokulu öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz ile birlikte dolu dolu geçirdiğimiz gezimizin 3. gününü noktalamış olduk.
DEVAMI GELECEK…