Burhan Karaduman / - Malatya’da 13 yılı İl Turizm Müdürü olarak, 21 yıl da İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü şube müdürü ve il müdür yardımcısı olmak üzere kamuda toplam 47.5 yıl verdiği hizmetin ardından yaş haddinden emekli olan İl Kütür ve Turizm Müdür Yardımcısı Ali Cengiz, Malatya’da şartların en zorlu ve sıkıntı olduğu dönemde bile yılda 50 bin turistin Nemrut Dağı’na çıktığını belirterek, “Nemrut’uz Malatya turizmi olamaz” dedi. Ali Cengiz, İstanbul’daki tanıtım günleri için ise, "Malatyalı sen sana pişir, sen sana ye’ ifadesini kaydetti.
Malatya’da 1990 ile 2003 yılları arasında İl Turizm Müdürü olarak görev yapan, ardından Kültür Bakanlığı ve Turizm Bakanlığının birleştirilmesi ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden şube müdürü, il müdür yardımcısı ve il müdür vekili olarak hizmet veren, kamudaki toplam görev süresi 47.5 yıl olan, Malatya’nın kültürel, sportif ve sosyal her etkinlik ve faaliyetinde mutlaka ismi yer alan, kendine has üslubu ve yönetim becerileri bulunan ve sorunları çözmede ayrı bir kabiliyeti olan bulunan Ali Cengiz, yaş haddinden emekli oldu.
Ali Cengiz, “Devlet memurluğunda 42 yıl, 5.5 yılda Sultansuyu Tarım İşletmesi ve diğer kurumlar olmak üzere 47.5 yıl hizmet sürem var. Malatya turizminde 37, bunun 13 yılı İl Turizm Müdürü, geriye kalanda şube müdürü, müdür yardımcılığı, uzmanlık devam etti. Kasım 1990’dan 2003 yılına kadar İl Turizm Müdürü olarak görev yaptım. 2003 yılında bakanlığın birleşimi ile şube müdürü, il müdür yardımcısı ve il müdür vekili olarak görev hizmeti tamamlıyoruz.” dedi.
-"Malatya’nın Nemrut Dağı’nı ihmal etmemesi gerekiyor"
Kendisinin unutulmaz anıları bulunduğunu, ancak Malatya için en büyük anısının Nemrut Dağı turistik yolu olduğunu belirten Ali Cengiz şöyle devam etti, “Özellikle benim bu süreçteki en büyük emek olarak verdiği proje Nemrut Dağı turistik yolu oldu. 1990 yılında geldiğimde Pütürge’nin Tepehan Yol ayrımından Tepehan’a kadar 18 kilometrelik yolun asfalt yapılasını dönemin kıymetli bakanlarımızın desteği ile turistik yollar kapsamına almıştık. Ben iddia ediyorum; Malatya turizminin gelişmesinde, kalkınmasında, belli bir noktaya gelmesinde Nemrut Dağı’nın çok büyük bir önemi var. Geçtiğimiz hafta Turizm ve Kültür Müdürlüğü çalışma arkadaşlarımız ile birlikte Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’ye gittik. Ziyarette biz 35 kişi gittik, 1.621’nci sırayı verdiler. O günkü o saatte oradaki ziyaretçi sayısıydı. Biz şimdi Aslantepe’yi bir günde 1.600 ziyaretçiye açarsanız buranın akıbetini ve geleceğini düşünmek gerekiyor. Çok güzel bir karılama merkezi yapıldı. Tanıtım için çok güzel çalışmalar olacaktır ama Malatya’nın Nemrut Dağı’nı ihmal etmemesi gerekiyor. Malatya’nın atanmış ve seçilmiş insanları Malatya’nın turizmini geliştirmek istiyorlarsa; İstanbul’daki Tanıtım Günlerine, işte Yenikapı’daki, Kağıthane’deki gösterilen ilgiyi Turizm Fuarlarına göstersinler. Biz daha önce İl Özel İdaresi’ndeki bütçemiz varken İstanbul, İzmir. Van ve Antalya’daki, özellikle EMITT Fuarına, TÜRSAB ve turizm sektörlerinin ilgi gösterdiği turizm fuarlarına katılmak gerekiyor. Yoksa gidip Kağıthane ve Yenikapı’da tanıtım günlerinde ‘Malatyalı sen sana pişir, sen sana ye’ tabiri ile yapılan etkinliklerin Malatya turizmine bir katkısı olacağına inanmıyorum. 750 turizm sektörünün, 15-20 ülkenin katıldığı, profesyonel turizm sektörlerinin katıldığı bir fuara katılmıyorsan Malatya’nın turizminin belli bir noktaya gelmesi biraz da hayal olur.”
-"Nemrut Dağı'ndaki Adıyaman ile Malatya yolu birleştirilmeli"
Malatya’nın mutlaka Nemrut Dağı’ndaki turizm potansiyeline sahip çıkması çağrısında bulunan Ali Cengiz, “47 yıl kamuda çalışan, 37 yıl Kültür ve Turizmde çalışan birisi olarak söylüyorum, 1990 ile 2003 yılları arasında 50 bin turistin geldiği o dönemdeki Malatya’da görev yapan bir yönetici olarak düşüncem; Malatya mutlaka uluslararası turizm fuarlarına katılmalı. Bugünkü imkanlar geçmiş dönemlerden çok daha ileride bulunmaktadır. Malatya 50 bin turistin geldiği, turistlerin 8 kilometreyi katır sırtından geçirdiği dönemde Malatya’daki tarihi eserler bugünkü gibi ayakta bile değildi. Ama; her yıl 50 bin turist Malatya’ya geliyordu. Her gün 13 tane minibüs veya otobüs saat 12.00’de vilayetin arkasındaki parkta turistleri Nemrut Dağı’na turist götürüyordu. Malatya bugün restorasyonlarla çok sayıda tarihi esere ve turistik mekana kavuştu, turist sayısının daha fazla artırılması gerekiyor. Malatya’daki atanmışların ve seçilmişlerin Nemrut Dağı’nın çok dikkatli bir şekilde üzerinde durması gerekiyor. Çünkü, hiçbir turist çıkmaz yolu artık kullanmak istemez. Buradan 90 kilometre gidip, tekrar 90 kilometre geri gelmek istemez. Nemrut Dağı’na giden turist neden geri Malatya’ya dönsün, orada 3.5 kilometrelik bir yolun birleştirilmesi ile Malatya’dan giden turist Adıyaman’daki tarihi mekanları da gezebilecek, ardından Şanlıurfa’ya gidecek. Adıyaman tarafından gelen turist ise buradan Doğu illerine giderek tarihi mekanları gezebilecek. Malatya mutlaka alternatif turizm projelerini hayata geçirmeli” diye konuştu.
-Son mesajı da Nemrut Dağı
47.5 yıllık çalıma hayatını noktalayan Ali Cengiz, son mesaj olarak şu ifadeyi kaydetti, “Nemrut’suz, Malatya turizminin bir yere gelmesi mümkün değil.”
Ali Cengiz, çalıma hayatı boyunca 3 bakandan ve 8 validen takdirname aldığını altını çizerek, yöneticilere yerel medya ile iyi ilişkiler içinde olmalarını tavsiye etti.
Yaş haddinden emekli olan İl Kütür ve Turizm Müdür Yardımcısı Ali Cengiz için veda gecesi düzenlendi.
Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen veda Gecesine İl Kültür ve Turizm Müdürü Yere Oba, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü personeli ve kalabalık bir topluluk ile medya mensupları katıldılar.
-“47 yılı aşan bir süre emek verdim”
Doğumundan emekli olduğuna güne kadar fotoğrafların yer aldığı Ali Cengiz sinevizyon gösterisinin ardından Sahneye çıkan Ali Cengiz, “Dile kolay, 47 yılı aşan bir süre emek verdim. Öğrenciliğimde doğup büyüdüğüm ve yakın tarihe kadar sevgili eşim Emine Hanım'la yaşadığım Sultansuyu'nda daha öğrenciyken çalışmaya başladım. Öğretmenlik, önce turizm, daha sonra iki bakanlığın birleşmesiyle kültür ve turizm müdürlüklerinde yönetici olarak elimden geleni yapmaya çalıştım, çok sevdiğim, doğup büyüdüğüm Malatya'mız tanıtılsın diye mesai mefhumu bilmeksizin emek sarf ettim.
Malatya için bir şeyler yapabildiysem, kadim şehrimizin adını en güzel şekilde hafızalara kazıyabildiysem ne mutlu bana!” dedi.
-“Evim yıkıldı, imkanım vardı, ama Malatya’yı terk etmedim”
6 Şubat depreminde hem kendisinin, hem de oğlunun evinin yıkıldığını hatırlatan, ancak o zorlu süreçte imkan olmasına rağmen Malatya’yı terk etmediğini belirten Cengiz şöyle konuştu, “6 Şubat 2023 hepimizin ömründe bir milat. Bu acı tarihi unutmamız mümkün değil. Depremde birçoğunuz gibi evimi kaybetmiştim. Oğlumun da evi gitmişti. İstesem Malatya'yı çok rahat terk ederdim ama yapamadım. Malatya sevgim o kadar büyük ki deprem sonrası süreçte kurumdaki arkadaşlarla birlikte deyim yerindeyse çırpınarak ayakta kalmaya, insanlara destek olmaya çalıştık. Biz depremzede iken felakette her şeyini yitirmiş insanlarımızın yarasına merhem olalım dedik. Bu süreçte benimle birlikte gecesini gündüzüne katan Kültür ve Turizm Müdürlüğünün değerli personeline, çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Çalışma hayatım boyunca, iş arkadaşlarımla uyum içerisinde görev yaptım. Yöneticilik anlayışım amir-memur ilişkisinden ziyade arkadaşlık ilişkisi ekseninde devam etti. Katı kurallar uygulamadım ve bunun karşılığını fazlasıyla aldık. Özellikle Turizm Müdürlüğü döneminde yaşadığımız uyum ve ardından gelen verimlilik bence tüm kurumlara örnek olmalıdır.”
-Nemrut Dağına turist akını…
Cengiz konuşmasını şöyle sürdürdü, “1980'li yıllardan başlayarak Malatya'ya, Nemrut Dağına ulaşım imkanımızın olması sebebiyle, yabancı turist gelmeye başlamıştı. Bugün hayal gibi gözükebilir ama binlerce turist o tarihlerde Malatya sokaklarında geziniyordu. Turist akını 90'lı yıllarda azalarak da olsa devam etti ama yine her yıl binlerce turist çekiyorduk. O yıllarda ben ve çalışma arkadaşlarım, isimlerini de sayayım, başta merhum Muharrem Öztürk, Hasan Hüseyin Yıldırım, Hasan Koç, Abuzer Altunsuyu, merhum Mansur Kütan, , halen aramızda olan Mahire Özlü, Özgül Hanım, Mehmet Pektaş ve gönüllü rehberlerimiz, başta merhum İngiliz Kemal yani Kemal Anıl, Burhan, Merdan Örnek, Ali Tosik, işadamı Ali Dinçaslan, Erhan Ertem, daha sonra kurumumuza katılan Bülent Korkmaz'la birlikte Malatya'ya gelen turistlere hizmet verdik. Hafta sonları, akşamın geç saatlerine kadar personelimiz çalıştı, karşılığında izin bile kullanmadı, harcırah almadı. Gün oldu minibüse binip turistlerle Nemrut Dağı'na, o yıllarda Nemrut yolculuğunun çok daha zor olduğunu belirtelim, gittiler, gittik. İş arkadaşlığımız dostluğumuza da yansımıştı. Neredeyse hiçbir öğlen ayrı yemek yemezdik. Bazen turistler de aramıza katılır, neşe içerisinde bir iş ortamı yaşardık. Bu noktada Şevket Aydın ismini anmadan geçemeyeceğim. Malatya'da Nemrut Dağına turizm faaliyetlerinin başlamasına o vesile olmuştur. Ta seksenli yılların başında oraya, gün gelmiş sırtında, turist taşımış, bu yolun varlığından resmi kurumlar dahil tüm Malatya'yı haberdar etmiştir. Malatya turizmi Şevket Aydın ismine minnettardır. Malatya turizminin kalkınması için çabalarımız resmi makamlarla, resmi ilişkilerle sınırlı kalmadı. Burada Hasan Süzer ismini de zikretmemiz gerekiyor. Aslen Akçadağlı olan merhum Hasan Amca, daha 3 yaşındayken Kürecik'ten eşek sırtında Gaziantep'e göçmüş bir ailenin evladı. İleri yaşlarda onu Malatya'yla tanıştırdım, hemen yolun karşısında duran Altın Kayısı Otelini işletti, binlerce turist gelmesine aracılık etti. İstanbul'a gittiğimiz fuarlarda yıllarca otelinde Malatya heyetini bedelsiz ağırladı. Nemrut Dağına giden Pütürge-Tepehan yolunun düzeltilmesi için büyük destek verdi, yolu açan işçilerin kumanyalarına kadar temin etti.”
-“Malatyalılıktan emekli olmam mümkün değil”
Sadece kurumdan emekli olduğunu belirten Ali cengiz konuşmasını şu şekilde tamamladı, “Şüphesiz eşim, hayat arkadaşım Emine Hanım özel bir teşekkürü hak ediyor. Ben bu kadar işin peşinde koştururken Emine Hanım'ın desteği olmasa hiçbir şey yapamazdım. Oğullarımız Mustafa ve Erol'un yükünü, sorumluluğunu taşımakla kalmadı, zor zamanlarda desteğini hiç esirgemedi. Eşime huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Elbette sadece dairedeki görevimle, memuriyetimle Malatya'ya hizmet etmedim. Hizmetimi başka alanlarda da sürdürdüm. Uzun yıllar Malatyaspor'da yöneticilik yaptım. Yöneticilik büyük bir özveri gerektirir. Çoğu zaman asıl mesainizden daha çok mesai harcamanız gerekir, ailenizi göremezsiniz, paranız üste gider. Yerel televizyon kanallarında müzik programlarını da aynı düşünceyle yaptım. İstedim ki Malatya'mın sanatçıları, türküleri kayda geçsin, tanınsın, bilinsin. Konuşmamın başında "İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünde tamamladığım çalışma hayatım..." ifadesini kullanmıştım. Evet, ben buradan emekli oluyorum ama Malatya'dan, Malatyalılıktan emekli olmam mümkün değil. Yapabildiğim kadar Malatya'ya hizmetim bundan sonra da devam edecek. Memleketimizin tanınması, ayağa kalkması için Ali Cengiz olarak tüm gücümle gayret sarf etmeye devam edeceğim.”
Törende konuşan İl Kültür ve Turizm Müdürü Yener Oba, “Bir memleketin nasıl sevildiğini, bir ömrün memleket sevgisine nasıl adandığını, koca bir çınar olarak nasıl yoğrulduğunu biz gördük. Ali ağabeye, ’60 gün iznin var, emeklilikten önce kullanacakmısınız’ dediğimiz de, kabul etmeyerek son saatine kadar mesaisini yerine getirdi. Biz bu anlamda bakanlığımız adına, Malatyalım hemşehrilerimiz adına sonsuz teşekkür ediyoruz. Saygı değer eşi Emine hanıma ayrıca teşekkür ediyoruz. Ali ağabey sadece memuriyetten emekli oluyor, memleket sevdasından hiçbir zaman emekli olmayacak ve biz onun tecrübelerinden yararlanmaya devam edeceğiz.” dedi.
Oba, başarılı ve överili çalışmalarından dolayı Ali Cengiz’e hizmetleri anısına teşekkür plaketi takdim etti.
Törende sahne alan sanatçıların konseri ve halaylarla son buldu.