Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, “Bugün insanlarımıza baktığınızda halinden memnun. Gerçekten memnun. Dün gördüm; ben kendi kendime bir Malatyalı olarak çok da sıkıntıya girdim. Çünkü; Malatya yıkılmış, bitmiş. Daha enkazlarımız kalkmamış ama Malatya herkesle, her şeyle gurur duyuyor. Alkışlar çalıyorlar, koşa koşa insanların etrafında koştuğu bir ortamla karşılaştım. Malatyalı olarak üzüntüyle ifade ediyorum.” dedi.
Piyasada kontrolsüz bir ortamın olduğuna da işaret eden Keskin, “İstanbul’daki ev kirası ile Malatya’daki ev kirası aynı oldu. Ev kirası başını almış gitmiş. Kim ne götürürse götürsün, hesabını soran yok.” diye konuştu.
Deprem yaralarının sarılmasına yönelik çalışmalar hakkında ise Keskin, “Ben bu gidişle Malatya'nın düzeleceğini düşünmüyorum. Çok zor bir iş. Burada tırnağı olan başını kaşıyacak” ifadesini kaydetti.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, beraberinde CHP İl Başkanı Barış Yıldız ve partili yöneticilerle birlikte Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin’i ziyaret ederek, sorun ve taleplerini dinleyip, Malatya ve esnaf sorunları hakkında istişarelerde bulundular.
-Depremden sonra ilk defa bir milletvekili Esnaf Odasını Ziyaret etti
ESOB Başkanı Şevket Keskin, “Veli Ağbaba; esnafı gezen Malatya'nın her tarafını gezen dolaşan, Malatya'nın sesi olan arkadaşımız. Depremde odalarımızın tamamı yıkıldı. 25 odamızın tamamı yerle bir oldu. Büyükşehir Belediye başkanımız sağ olsun burayı tahsis etti. Seçimlerden önce dahi bir milletvekilinin Esnaf Odasını ziyaret ettiğine tanıklık ettik. Milletvekillerimiz seçilene kadar halkı dolaşırlar ama seçildikten sonra üst düzey toplantı yaparlar. Sonra esnafı da katmazlar milleti de katmazlar. Kendi başlarına ne yaptıklarını kimse bilmez. Onun için geçen günde basın mensuplarına söyledim. Egemenlik kayıtsız şartsız genel başkanların. Mustafa Kemal Atatürk, Egemenlik milletindir’ demiş ama artık genel başkanların. Başkanlar kime vekil ol derse tanımadığımız adamlar vekil oluyor. Tanımadığımız insanlar Malatya'da söz sahibi oluyor.” İfadelerini kaydetti.
- “Bir tek Malatya'nın kendiyle gurur duymadığını gördük. O da beni çok üzdü”
Keskin şunları söyledi, “Malatya'nın bütün olarak kabul edilmesi gerekiyor. Sadece Bakırcılar Çarşısı yapmakla Malatya ayağa kalkacak anlayışında değiliz. Özellikle Bakırcılar Çarşısını kim yaptı kim korudu bilmiyorum. Benim Malatya'da 15 tane bakırcım var. Onlarda hazır satış yapıyorlar. Diğer tarafı demir doğramacı, kelleci gibi farklı esnaflarımız var. 255 tane esnafımız var. Onlar 295 diyor ama sanayide hurdacılar var onlarda dahil edilmiş. Kimse bize burada kaç tane esnafımız var, ne yapıldı, ne yapılacak kimse sormadı. Malatya'da şunu gördüm. Sayın Bakan gelmişti. Sahayı gezdirelim anlatalım, görsün dedik. Malatyalılar bakanın etrafını kapattı kendi derdini anlattı. Diğer tarafta herkes slogan attı, "Malatya seninle gurur duyuyor" diye. Bir tek Malatya'nın kendiyle gurur duymadığını gördük. O da beni çok üzdü. İnsanlar buraya geliyor; oda başkanları, esnaf odaları ne yapacak. Başkanların yapacak bir şeyi yok. Sadece Valimiz, belediye başkanımız geliyor. Bakanların bizden istediği üç şey var; üyemi değil mi, iş yeri yıkılmış mı yıkılmamış mı ve kaydı var mı? Bizde bunları onlara gönderiyoruz, onlarda geçici olarak iş yeri yapıyorlar. Biz bunu Cumhurbaşkanımıza da önermiştik. Bu geçici iş yerlerini yapmada eğer bu parayı düzgün harcarsak kalıcı iş yerleri yaparız.”
-“Malatya yıkılmış, bitmiş. Daha enkazlarımız kalkmamış ama Malatya herkesle, her şeyle gurur duyuyor. Alkışlar çalıyorlar, koşa koşa insanların etrafında koştuğu bir ortamla karşılaştım.”
Benim amacım Sivas Caddesinden, Sıtmapınarı'na kadar Malatya'yı planlı bir şekilde yapmaktı. Malatya'yı bütün olarak ele alıp Malatya'yı ayağa kaldırmaktı. İnsanların karnı doymazsa mutlu edemezsiniz. Bugün insanlarımıza baktığınızda halinden memnun. Gerçekten memnun. Dün gördüm; ben kendi kendime bir Malatyalı olarak çok da sıkıntıya girdim. Çünkü; Malatya yıkılmış, bitmiş. Daha enkazlarımız kalkmamış ama Malatya herkesle, her şeyle gurur duyuyor. Alkışlar çalıyorlar, koşa koşa insanların etrafında koştuğu bir ortamla karşılaştım. Malatyalı olarak üzüntüyle ifade ediyorum.
Diğer tarafta vatandaşa Büyükşehire gelin görüşeceğiz dediler. Ben yukarı çıktım belediye başkanları ve vekiller içeri girdiler. Ben sivil toplum örgütüyüm beni içeri almadılar. Kapıyı kapattılar ve üst düzey toplantı yaptılar. Ne konuşuldu bilmiyorum ama kahkahaları dışarıya kadar geliyordu. Bundan sonra esnaf sanatkar odasının yapacağı bir şey yok. Biz Malatya'yı bütün olarak ele almanızı en azından bunu dile getirmenizi sadece Bakırcılar Çarşısı değil genelin yapılması lazım. Bakırcılar Çarşısını Mantar gibi yapılım bırakılması doğru değil. Mahalli idari seçimler var. Siyasilerin sermayesi insandır, seçimdir ama insanlara seçim gözüyle bakılmaması gerekir. Umarım Malatya'nın sesi olursunuz. “
-“Ben bu gidişle Malatya'nın düzeleceğini düşünmüyorum. Çok zor bir iş. Burada tırnağı olan başını kaşıyacak”
Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin konuşmasına şöyle sürdürdü, “Benim anlamadığım bir şey var; deprem üssünün Malatya olması lazım. Maraş'ı ben gezdim böyle değil. Hatay biraz bizim gibi. Ama Malatya tamamen yıkılmış. İlçeleri beldeleri, tamamen yıkılmış. 15-20 bin esnafın iş yeri yerle bir olmuş bunu biz Cumhurbaşkanımıza da önerdik. Devletin vergileri bir yıl alınmasın silinsin. Bunlarda hiç ertelemeyle olmaz. Benim evim yok, aracım yok, işim yok. Ben ne ile ödeme yapacağım. Çünkü iş yok, iş yerim yok, param yok, hiçbir şeyim yok, işim de yok. Öteleme ile bu işler olmaz. Yukarıda bütün vekilleri çağrı yaptık, bütün milletvekillerini, hiçbir siyasi ayrım yapmadan, bir arada oturun, Malatya’nın nasıl ayağa kaldırılacağı konusunda ortak bir akıl yapın dedik. Yapmadılar. Sağ olsunlar seçilip gittiler, Bakanlar geldikten sonra fotoğrafa girmek için buradalar millette alkışlıyor, ‘Allah sizi başımızdan eksik etmesin’ diyor. Şakşakla gönderdik, gittiler. İnşallah Malatya düzelir. Ama ben bu gidişle Malatya'nın düzeleceğini düşünmüyorum. Çok zor bir iş. Burada tırnağı olan başını kaşıyacak. Geçen gün sayın Bakan buradaydı, bir açıklaması vardı, 'Herkes kendi yerini yapsın' dediği zaman Malatya'yı tamamen bitirmek noktasına geldi. Bir arsası olan nasıl kendi kafasına göre bir yer mi yapacak, yoksa bir planlamaya göre mi gidilecek? Yada Malatya bir asıra göre hazırlanacak mı, hazırlanmayacak mı? O büyük bir endişe konusu. Ama sayın bakanlarında bir suçu yoktur. Bugün sayın bakanın sosyal medya paylaşımlarına baktım, ‘Herkesin yüzü gülüyor, Malatya çok mutlu’ diye sayın bakının twitleri var. Gerçekten temel atma törenindeki manzaraya bakınca ben sayın bakana hak veriyorum. Gerçekten de millet aynısını yaptı, sayın bakanda gördüğünü yazmış. Sayın bakanımız daha yeni geldi, daha bir şey yapmamış ama (Mehmet Özhaseki), hepimiz gurur duyduk, hepimiz şakşak yaptık. Burada esnaf ve sanatkar camiasını yapacağı bir şey yok, mali gücümüz yoktur. Bakana derdimizi anlatacaktım sağolsun vatandaşlarımız bırakmadı. Malatya Büyükşehire toplantı yapmaya gittikleri zaman üst düzey toplantı yapıp, ne Ticaret ve Sanayi Odasını, ne Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ni, nede başka bir sivil toplum kuruluşunu toplantıya almadan Malatya’yı kendileri ölçtüler, biçtiler, ne yaptıklarını bilmiyoruz. İnşallah iyisini yaparlar, ama ben açık söylüyorum, benim pek fazla umudum yoktur. Toplantı yaptıklarında da hiç bir sivil toplum örgütünü almadan toplantı yaptılar. Benim hiçbir umudum yok herkes kendi çaresine bakacak.”
-“İstanbul’daki ev kirası ile Malatya’daki ev kirası aynı oldu. Ev kirası başını almış gitmiş. Kim ne götürürse götürsün, hesabını soran yok.”
Vatandaşın elinde kalan buğdayın devlet tarafından alınıp un yapılarak fırıncılara dağıtılması durumunda ekmeğin daha fazla zamlanmayacağını belirten Keskin, “Akaryakıtta ÖTV ile faizin faizini alıyorlar. ÖTV’nin birde yüzde 20 KDV’sini koyuyorlar. Akaryakıta zam geldiği zaman köylüsü, çiftçisi herkesin üzerine maliyet geliyor. Esnaf ve sanatkarlar için en büyük sıkıntı fiyatlarda bir istikrar olmamasıdır. Memlekette bir kere kontrol yoktur. Unun bir torbası 550-600 TL, yarın bu fiyat 700 TL olacak. Buğday TMO alım yapamıyor. Tüccar buğdayı 5-6 TL’den almaya başladı., devlet 9 TL diyor. Devlet buğdayı tüccarın verdiği fiyattan alıp un yapıp fırıncıya versinki bizde ekmeğe zam yapmayalım. Bu yıl ekim boldu, devlet vatandaşın elinde kalan buğdayı alıp una çevirmeli. Bu yapılmazsa İstanbul, Ankara’da ekmek 10 TL olacaktır. İstanbul’daki ev kirası ile Malatya’daki ev kirası aynı oldu. Ev kirası başını almış gitmiş. Kim ne götürürse götürsün, hesabını soran yok.”