SICAK SUYA GİDEKMİ!..
Eskiden sıcak su vardı. Annelerimiz toplardı evdeki çamaşırları. Yük ederlerdi sırtlarına. Alırlardı teneke teştleri, köpüçleri sabahın köründe düşerlerdi yola. Tangır tungur teneke teşt sesleri gelirdi yollardan, sabahın erinde.
Yer kapma savaşı başlardı sıcak su başına gelindiğinde. Erken kalkan gelir su başında yer tutardı. Zaman zaman saç saça baş başa kadın kavgaları yaşanırdı. Bazen taşlı sopalı çocuk kavgaları olurdu. Çocuk kavgası deyip geçmeyin. Bu kavgaların zaman zaman mahalle kavgasına dönüştüğü de vakidir.
Sıcak su da sıcak suydu hani. Mensucat fabrikasından kumaş ağartma suyundan artan su dışarı verilirdi. Eski banyo(banliyo) tren hattının altından geçer , şimdiki çevre yolun köy garajına yakın mevkiden akardı. Sıcaklığından el vurulamazdı. Deterjana gerek kalmadan (yoktu ki) çamaşırlar sıcak suya yatırılır , dinlendikten sonra bir güzel köpüçlenirdi. Yıkanan çamaşırları taşımak da ayrı bir dertti. Çamaşırı yıkayanlar yorgunluktan biter aç susuz güneşin karşısında çamaşır yıkarlardı. Yıkanan çamaşırları bir nebze olsun kurutmak, yüklerini hafifletmek için de çevrede bulunan ağaç dalları ve çalılar kullanılırdı. Hele bir de rüzgar çıkarsa kimi çamaşırlar tozlanır, kimileri dikenlere takılarak yırtılırdı. Bazı mahalledeki kadınlar sözleşirdi 3-5 ev çamaşırını birlikte getirirdi. Kimi çamaşırları eşeğe yükler, kimi at arabası tutar, at arabasına verecekleri parayı da paylaşırlardı.
Sadece çamaşır mı yıkanırdı. Çamaşırını erken yıkayan kadınlardan bazıları beraberlerinde getirdikleri çocuklara banyo yaptırmaları da olağan sayılırdı. 300-400 metre uzakta bulunan eski mezbahadan veya fabrika bahçesinden ricayla soğuk su alınır, sıcak suya katılarak aşlanır ve çocuklar bu suyla yıkanırdı. Soğuk su alamayan hanımlar da aldıkları sıcak suları bekleterek soğumasını sağlarlardı. Gün batmaya yakın çamaşırlar toplanır, eve dönüş hazırlıklarına başlanılırdı. Tatlı bir koşuşturma tatlı bir acelecilik sürerdi. Beyaz çamaşırlar ayrı çıkınlanır. Renkliler ayrı çıkınlanırdı. Fazla geç kalmaya gelmezdi. Çünkü hava karardıktan sonra sıcak su çevresi tekin olmazdı.
(ALINTI)