DEPREMDE HAFIZAM KALDI
(Editör: Ali YALÇIN)
Hafıza Yazısı: 15
(Osman KORKUT / Türk Kızılay Malatya Şube Başkanı)
6 ŞUBAT HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI
BİR DE TEŞEKKÜR ETMELİYİM…
Buna küçük bir kıyamet diyorum. Saat 4.17 bu saat gösterdiğinde bir sarsıntıyla uyandık. Aman Allah'ım! Anlatmak ne kadar zor yaşananları… Dışarı çıkamamak, depremle baş başa kalmak, ölümle burun buruna gelmek… Avazınca seslenmek…Sesini duyuramamak…Duyulsa bile dışarının acziyeti: Az daha dayan kurtaracağız! Geçmeyen zaman…
Bir süre sonra tamamen yalnız kaldığına inanmaya başlamak…
Kur’an’da, Abese suresinde belirtildiği gibi, o gün insan anasından babasından kardeşinden ailesinden kaçacak… Her birimiz kendi derdimizdeyiz. Aciz kulların Rabbine yönelebilmesi dua yapmak gücü istemesi, yakarışı…
Malatya Valiliği’ne gitmek üzere caddeye çıktığımda şehre bakıyorum. Yıkıntıların arasında bağrışmalar, imdat sesleri… Kalbimin ta derinliklerinde hissedilmiş olsa da kar, yağmur, yalnızlık, soğuk ve karanlık içerisinde, elimden hiçbir şeyin gelmemesi kahredici.
Türk Kızılay il başkanı olarak omuzlarımda ağırlığı adım adım artan bir yükle, ağır işleyen trafikte olası en hızlı sürüşle yolumu almaya çalışıyorum.
Toplantıda gelecek asıl yıkıcı depremin varlığından habersiz planlamalar yapma istişaresindeyiz. Yüzlerde derin bir koru hâkim.
Sahadaki konumlanmamız için hızlı hareket etmek, Genel merkezimizle diyalogda olmak, gönüllülerimize ulaşmak, Genel Başkanımızın şehre dair görüşmeleri olduğunu öğrenince rahatladım. Zamanla yarışmak yine de… Elden geldiğince bu yıpratıcı dalganın kırılmasına katkı vermek, şehrin kısa sürede bu etkiden çıkmasına yönelik çabada denizde damla olmak… Hatta, Türk Kızılay olarak daha fazlası. Bir buçuk asırdır bu devasa kuruma boşuna umut bağlanmıyor…
Sahadaki yerimizi erkenden almak için çok yönlü ve hızlı hareket etmekteyiz. Karda kışta barınma ve sıcak çorba aciliyet içinde öne çıkıyor. AFAD barınmanın, TÜRK KIZILAY da yemek organizasyonun merkezinde…
Ne yaparsak yapalım hesapta olmayan bir büyük afet daha şehri harap ediyor…
İkinci depremde çoğunluk evlerimizin dışında idik. Birincinin akabinde evlere girilmemesi gerektiği yönünde ha bire duyurular yapılıyordu. Kanaatimce; Malatya’da , diğer illere kıyasla, daha az can kaybının yaşanmasında bu uyarıların ve genel hassasiyetin çok payı var. Buna da şükretmek lazım. TV ekranlarından haberlerle deprem bölgesinden yıkımların boyutu ortaya çıktıkça yere sağlam adımlarla basabilmek, dizlerinin bağını toparlamak kolay değil…
Telefon açıyorum. Ailecek, ikinci depreme, evimizin dışında yakalanmış olmak muazzam bir duygu. Herkesin iyi olması… Komşularımızın iyi olması…
Gönüllülerden oluşan ekimizle depremzedelere nasıl yardımcı olacağımızı kısa sürede planladık. Kızılay’ın tüm gönüllü ekipleri her zaman destanlar yazmışlardır ama ben Malatya Şube Başkanı olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki Malatya’da “Kadın Kolu” muz yüzümüzü her zaman ağartmıştır. Yorulmak nedir bilmeyen çabalarıyla gece gündüz sahada oldular. Depremin her zorlu sürecinde de bu böylece kesintisizce devam etti. Kızmayacağını bilerek “Atom Karınca” misali olarak çalışan Gazal Abla’mızı (Gazal Karalı) burada özellikle anmak istiyorum. Sahip olduğu tüm güzel hasletleriyle başka örneği olmayan güzel insan… Dersiniz şehirdeki herkesin annesi… Öyle merhametli ve sabırlı. Gazal KARALI 6 Şubat depreminde en emektar gönüllümüz olarak hafızalarda yer alacaktır. Allah böylelerinin sayısını çoğaltsın. Amin!
Genel Merkezimiz ve İnönü Üniversitesi Rektörlüğü emsalsiz bir işbirliği ile şehrin yemek ihtiyacının karşılanmasında işbirliği yaptıkça Prof.Dr.Ahmet KIZILAY daha bir büyüyor gözümde. Üniversitenin sadece yemekhane altyapısı ve personelini değil, tüm imkânlarını ortaya koymuş. Şehrin kendisine teşekkür borcu var…
Türk KIZILAY zaman zaman polemiklerin, çatışmaların içinde yoruma tabi tutulmak istenebilir ama bu kurum ülkemizin büyük bir değeri olarak emsali görülmemiş bir sınavdan başarıyla çıkmada da en önde… Şayet bu deprem daha öncekiler gibi etkisi bir –iki ille sınırlı bir deprem olsaydı zorluk sınavının dedikoducu odakları bu denli yaygara çıkaramazlardı. Dile kolay 11 il, yerle bir olmuş şehirleriyle, devletlerin başa çıkmakta zorlandığı bir sınavda her yerde İYİLİK HAREKETİ olarak mücadele veriyor…
Yönetimden Necmettin ZAİF’in özel aracıyla bir çok yere gıda ve sair temel ihtiyaç malzemelerini gönderiyoruz. Necmettin’in işyeri depremde yıkılmış ama o kime ulaşabiliriz derdinde. Büyük bir teşekkürü hak ediyor.
Burhan KARADUMAN yönetimimizde tartışmasız bir emektar. Kamerası ile şehrin hafızasına temas etmiştir. Bu zor günlerde sorumluluk duygusunda bir yönetim kurulu üyesi olarak yanımızda durmuştur. Allah yardımcısı olsun.
Engelsiz birim başkanımız Gülhan İnce hanım hem depolarda gece gündüz çalışarak hem de özel aracıyla ihtiyaç sahiplerine çalıştırma telaşında.
Gençlerimizden Ali SİZER, özel okul başarısı da bilinen bu genç kardeşimiz kendi özel araçlarıyla ihtiyaç sahiplerine, darda olanlara birebire ulaşarak elimizi güçlendirmiştir. AFET DAYANIŞMA PLATFORMUNU kurup ve toplumun tüm kesimlerinden oluşan kucaklayıcı bir yaklaşımla gece gündüz çalışan bir diğer özelliğiyle de hepimizi “Kızılaycı” yapan Malatya’da Kızılay’ı temellendiren ilk başkanımız Dr. Ali YALÇIN'ı da anmalıyım.
Mehmet ÇIĞRIK ağabeyimle daha önce Kızılay Yönetimi’nde beraber çalışmıştık. İş adamı ağabeyimiz bu zor günlerde kendi özel araçlarıyla yanımızda durdu. Şehrin her köşesine temasta emeği vardır. Nice kalbin ısınmasına vesile olmuştur. Teşekkür ediyoruz.
Üniversiteden Önder Uyanık hocamız kendi özel aracıyla gönüllülükte örneklik oluşturdu. Sağ olsun…
Tebessüm Derneği her zaman sahada varlıklarını hissettirdiler. Adları gerçekten yüzlere tebessüm verdi… Müteşekkiriz.
Engelli Koordinasyon Kurulu’nda başkanımız Ali KARACA'yı zikretmek bir borçtur.
Gönlü her zaman bizimle olan, yanımızda ve yardımımızda bulunan Şitoğlu Gıda Yönetim Kurulu başkanı değerli İş Adamı Mehmet BALİN’e teşekkür etmeliyim. Kızılay sürecin ilk anından itibaren sahada her zaman oldu.
Adları hafızayı dolduracak kadar çok ve burada tek tek sayamadığım herkese tek tek teşekkür ediyorum.
Buradan belirtmeliyim ki Malatya’da bir çok STK’nın yolu bizimle çakıştı ve biz büyük bir merhamet örnekliğiyle herkese yakın durup onların çalışmalarına da katkılar verdik. Kızılay bu manada kendi büyük sınavını da başarıyla vermiştir kanaatindeyim.
Büyük bir sınavdan geçtik ve yazının başında da değindiğim gibi benim için bir dönüm noktasıdır bu deprem…Şehrimiz ve tüm depremden etkilenen illerde olduğu gibi…
Kızılay’ın resmi kayıtlarında var olan gönüllülerimizden daha güçlü gönüllüler ordusu kurduk. Resmiyette var olan ama kendilerinden haber alamadığımız kadın kollarından daha organizeli kadın çalışma grupları oluşturduk. Kendi küçük dünyalarında basit polemiklere dalan sözde gönüllüleri bu haliyle bile zikretmeye değmez… Onları kendi vicdanlarındaki yıkıma terk ediyorum.
6 Şubat Depremi içinde yıkımların olduğu büyük bir afet olarak hafızalarımızda uzun süre kalacaktır. Devletimiz güçlüdür ve inanıyorum ki kısa sürede depremden kalan tüm yaralar sarılmış olacaktır. Devletine güç veren bu halk aziz bir halktır. İnanıyorum ki her zaman izzet ve şerefini koruyacaktır.