DEPREMDE HAFIZAM KALDI -1 (Hafıza Yazısı: 1 - Hasan Hüseyin ŞENER )

DEPREMDE HAFIZAM KALDI -1    (Hafıza Yazısı: 1 - Hasan Hüseyin ŞENER )
A- A+

ÖNEMLİ AÇIKLAMA: 

Bu hafıza notları 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremin ilk günlerinde tarafımızca oluşturulan AFET DAYANIŞMA PLATFORMU ve deprem sürecinde yakın çalışma ortamlarında yollarımızın kesiştiklerinin    hafıza kayıtlarından oluşacaktır. Editörlüğünü   şahsım Ali YALÇIN’ın yaptığı ve  Hasan Hüseyin ŞENER, Mehmet Ali BAŞIBÖYÜK ve Rıza PARLAK’ın da  bu çalışmanın öncü isimleri olduğunu belirtmeliyim.  Her paylaşım bir hafıza kaydı içerecek ve bu da uzun süreli devam edecektir.Yazıların bilahare kitaplaştırılması Pütürge-Doğanyol Eğitim Vakfı’nın gönüllülüğünde olacağından, yazıların birinci paylaşım yeri de  https://kubbedagi.com    olacaktır. Birinci yazının Vakıf Başkanı sayın Hasan Hüseyin ŞENER ‘e ait olacağından yola çıkılarak  formak şu şekilde olacaktır:   DEPREMDE HAFIZAM KALDI üst başlıkta verilip hemen altında Editör: Ali YALÇIN   Hafıza Yazısı 1: Hasan  Hüseyin ŞENER  şeklinde verilerek her seferde hafıza yazarının adı verilecektir. Farklı medya, sosyal medya ortamlarında paylaşılarak hafızabilincinin arttırılması bireysel çabalar ile mümkün olacaktır. Bu vesile ile, depremin hafızalarda izi kalsın diye, gelecek nesillere bu yaşananları aktarmış olacağız. Allah daha büyük bela ve felaketler vermesin. Hafızanın    fotoğrafları çoğunlukla Rıza PARLAK’ın arşivlenenlerden seçilecektir. Bu önemli çalışmada hafızalarımızı canlı tutan herkese teşekkür ediyoruz.   Hayırlara vesile olması dileğimizle… 

DEPREMDE HAFIZAM KALDI

(Editör: Ali YALÇIN)

   Hafıza Yazısı: 1

  (Hasan Hüseyin ŞENER ) 

Bu önemli çalışmadan ötürü emeği geçen, hafızalarımızı canlı tutan herkese teşekkür ediyorum. Büyük bir deprem yaşadık. Tüm ülke azami ölçekte etkilendi.  Derin yaralarımız oldu. Acılarımız göğe ulaştı.  6Şubat depremi de tüm diğer afetler gibi bizi ansızın buldu ve çoğunlukla da uykularımızda depremle yüzleştik. Ülke seferber oldu. Yaraların sarılması  öyle kolay olmadı ve halen de etkileri devam etmektedir. Başımıza gelen ve asrın felaketi olarak adlandırılan bu afet hepimizi derinden sarstı. Şoklar yaşadık. Belki de uzun süre etkileri olacak bu travmanın etkileri hafızalarımızda kalmaya devam edecektir. Fiziksel yaralanmaların daha erken onarıldığı ama ruhsal, duygusal yaralanmaların devam edeceği bu afet gelecek nesillerin de unutmamaları gereken, yöneticilerin dersler alacağı bir afet olduğu gibi halkın da ileriye doğru daha dikkatli ve çok yönlü dersler çıkaracağı bir depremdir. Depremde Hafızam Kaldı çalışmasından ötürü Editör  görevi alan Ali YALÇIN’a ve hafızalarından gelecek nesillere   hafızalarını tüm insanlık ile paylaşanlara Pütürge-Doğanyol Eğitim Vakfı’nın Başkanı olarak teşekkür ederek ben de ilk hafıza notumu sizlerle paylaşmak istiyorum. İleride de daha çok sayıda paylaşımlarımız olacaktır. 

06.Şubat Kahramanmaraş merkezli FAY HATTININ  kırılması Malatya’mız başta olmak kaydıyla; Hatay, Kahramanmaraş  , Adıyaman harabeye dönen 4 vilayet, ayrıca 7 vilayetimiz kısmi hasar görmüştür. 

06 Şubat sabah 06.00 gibi TV’ yi açınca Deprem haberleri… Alimallah!

Şu an gibi hatırlıyorum,17 Ağustos’ta Marmara’da    gerçekleşen  ve etkileri sarsıcı ve yıkıcı  hissedilen depremi    yaşayan biri olarak, ilk anda,   kendi ev halkıma deprem esnasında yapılması gerekenleri ve yapılınca da hayat kurtaran  komut ve telkinleri verdiğimi hatırlıyorum. Yani ilk duyduğumda bu devasa depremde yaşananları yeniden yaşıyormuşçasına hissedebiliyordum.Biliyorum ki deprem anında yapılacaklar doğru yapıldığında örneğin ”Hayat Üçgeni” oluşturulduğunda bir çok kişi kurtulabilmektedir. Ölenlerin çoğunluğu evdeki güvensiz alanlarda , koridorlarda, merdivenlerde vb yerlerdeki  enkazlardan çıkartılmıştı.

Hafızam 17 Agustus depreminde, gözlerim TV’lerde o an harabeye dönen vilayetlerden gelen deprem ve afet haberlerinde idi.

Bu 4 vilayetinizden gelen feryatlar, ağıtlar, TV ekranlarından  taşıp yüzümüze çarpıyordu.

Yaklaşık bir saat sonra, kendimi toparlayıp; Malatya ve diğer vilayetlerdeki dost, ahbap ve arkadaşların telefonlarına ulaşmaya çalıştım.

Ulaşabildiklerime; nasılsın, ev halkı iyimi?  Sade soruların cevabını alıp telefonu kapatıyorum. Hatları gereksiz meşgul etmek de yapılan hatalardandı.

Bu sefer zemheride gelmişti afet.

Hava buz gibi, kar yağıyor, görünür her yer harabeye dönmüş.

 Afet bölgelerinde  elektrik yok, iletişim belli ki zora girecek.

İlk saatlerde; enkazlardan daha çok CAN kurtarılabilir düşüncemle, telefonu  bahsettiğim iki soru ve cevaplarla sonlandırıyorum.

Kurtarılacak her CAN başlı başına bir DÜNYA dır kanaatimce.

Kısa sürede   başkanlığını yaptığım Pütürge/Doğanyol Eğitim Ve Yardımlaşma Vakfı’na  geçtim. Yönetici Arkadaşlarla toplanıp, hem harabeye dönen Malatya ve diğer vilayetlerle iletişime geçiyorduk hem de neler yapabileceğimizi planlayıp  artık bizim de bu ağır bedelli yüke el atma vaktidir deyip, vakfımızın organizasyonunu başlattık.

Bu yaşanmışlıkları tarihe not düşmek maksadıyla kaleme alıyoruz.

Nesiller arası "HAFIZA KOPUKLUĞU" olmasın diye yaşanmışlıkları paylaşıyoruz.

"FAY HATLARI" Kainat var olduğu günden beri hep KIRILIYOR VE KIRILACAK!!! Maalesef bu böyle…

Kubbedagi.com'da yayınlanan haberler kendi haber merkezi veya haber paylaşımı yaptığı müstakil diğer haber sitelerinin haberleridir. Bu nedenle Pütürge-Doğanyol Eğitim Vakfı kaynaklı haberlerin dışında diğer haberlerin alınıp başka sitelerde yayınlanmasına kesinlikle izin yoktur.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

1 yorum yapılmış

  • Mustafa Önder (7 ay önce)
    Deprem Gaziantep’te 04.17 de yatağımızdan fırlattı, Bina tirtir titriyor ve ben de herkes gibi yeryüzünün ve göklerin hakimine sığınıp şehadet getirmeye başladım. Sanırım o gece şehit olduklarını düşündüğün herkesin son sözü Şehadet, Tekbir ve ALLAH ‘ oldu. Umarım tatlı bir geçiş yaşadılar gidenler. Ya geride kalanlar, korkuyla evlerimizde yaşamaya devam ettik. Her nefis Birgün ölümü tadacaktır. Ondan geldik, yine ona döneceğimizi de biliyoruz ve o geceden geriye sağ kalanlar için bir nasihat kaldı- Ailemizle, sevdiklerinizle güzel yaşayın sabah olmayabilir küs kalmayın. Hayat maddi ya da manevi herhangi bir menfaat yüzünden kalp kırmaya ya da kötü olmaya değmeyecek kadar kısa ve lüzumsuz. İşte herkes o geceden bir nasihat çıkardı kimi binaların sağlam yapılmasına kimi de keder biriktirecek ayrılıklara odaklandı. Sevdiklerimiz Bir gece ansızın gittiler işte sabah birlikte kahvaltı yapmayı umut ettiklerimiz , iş yerinde sabah yüzünü görmek istemediklerimizle birlikle bir gece ansızın gittiler. Geride kalanlar üzüldü ve sadece üzüldü. Olayın şokunu atlatanlar yardım ekiplerine katıldılar- Hava buz gibi ayaz gündüzü de gecesi de soğuk ve Ülkemin dört yanından gelen yardımları çadırlara dağıtıyoruz. Güzel yürekli cömert milletim Kolilere özenle paketlenmiş gıda ve giyim malzemeleri göndermişler. Bir bere bulup takındım ve dua ettim gönderene. O gün her şeyimiz vardı hiçbir şeyimiz kalmamışken. Mesala bir kutudan poşetle ceviz içi çıktı ve düşündüm kim niçin bunu gönderir ki? Ve gözlerim doldu eline be geçmişse gönderilmişti deprem bölgesine. Kardeşlerinin soğukta evsiz olduğunu düşünen her Türk vatandaşı eline geçirdiği evinde olan ne varsa göndermişti paylaşmıştı kardeşleriyle. İsmini bile bilmediklerimizin ekmeğini suyunu içtik o amansız şartlarda. Millet olmak buydu, insan olmak buydu… Devletimiz oradaydı ve soluk soluk koşuşturdu durmak bilmedi herkese yetişti ve sonra anladım ki devlet bizdik,hepimizdik. Herkes gücünün yettiğince deprem bölgesinde yaraları sarmaya çalıştı ben de şahit oldum.Güzel yürekli halkıma teşekkür ederim. Rabbim birliğimizi ve berberliğimizi bozmasın bozmalarına izin vermesin. Ve Bir daha yaşatmasın böyle bir acı. Alınacak ne kadar ders varsa almayı nasip etsin. Son olarak binaların sağlamlığı kadar insanlığımızın, kulluğumuzun sağlamlığına ihtiyacımız var. Herkes görevini iyi yaptığı takdirde, binalar teknik şartlarına haiz kontroller ile ayakta kalacak. Ve insan insanlığını insani değerlerine layık inşaa ettiğinde……
    0
    0
    Yanıtla
Çok okunanlar