İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Kampüs’te Sevgi Yılmaz’ın sunumuyla gerçekleştirilen “Sağlık Dolu Dakikalar” programında dinleyicilere “Alkol Bağımlılığı” konusunda bilgiler aktarıldı.
Programa İnönü Üniversitesi Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörlüğü Alkol Bağımlılığı Komisyonu Üyesi ve Hemşirelik Fakültesi Psikiyatri Hemşireliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erman Yıldız ile Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü Hemşiresi ve Psikiyatri Hemşireliği Ana Bilim Dalı Doktora Öğrencisi Özlem Yıldırım Karaman konuk oldu.
Program başlamadan önce sunucu Sevgi Yılmaz konukları Doç. Dr. Erman Yıldız ile Özlem Yıldırım Karaman’ın özgeçmişleri hakkında dinleyicilere bilgi verdi.
İlk olarak konuşan Doç. Dr. Erman Yıldız, bağımlılığı bir kontrol kaybı olarak niteleyerek bir kişinin bağımlı olarak kabul edilebilmesi için Amerikan Psikiyatri Birliği’nin yayınladığı DSM-5’in (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) kriterleri sağlaması gerektiğini ifade etti.
Bağımlılık kriterleri üzerinde duran Doç. Dr. Erman Yıldız “DSM-5’in yayınladığı kriterlerde bağımlılık diyebilmemiz için belli başlı nüanslar vardır. Öncelikle tasarladığından çok daha uzun süreli bir kullanımın olması gerekir. Bu alkolde de diğer maddelerde de öyledir. Bu madde, davranış ya da alkolse geçmişte başarısız bırakma girişimlerinin olması gerekir. Bir diğeri zamanının çoğunu alkol ya da madde bulmak için ya da kullanmak için ayırıyorsa bağımlı diyebiliriz. Yine bir başka kriter de ise olumsuz etkiler ve zarar görmesine karşın bu madde ya da durumu devam ettirmeye yönelik çabalar varsa, bu davranış örüntüsünü devam ettiriyorsa bu da bir bağımlılık kriteri olabiliyor.” dedi.
“Alkol Bağımlılığı Merakla ya da Keyif Amaçlı Başlıyor”
Bağımlılığın aşamalarından bahseden Erman Yıldız, alkol bağımlılığında da üç aşamanın olduğunu söyledi. Alkol bağımlılığının merakla başladığına dikkat çeken Yıldız, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Alkol bağımlılığının ilk aşaması, başlamadır. Bu aşamada kişiler merakla ya da keyif amaçlı başlar. Ara ara kullanılır. Başlama aşamasında alkolün miktarı ve sıklığı zaman ilerledikçe artmaya başlar. İkinci olarak ifade edeceğimiz aşama sürdürme aşamasıdır. Burada kişi artık sosyal hayatını alkol almaya uygun hale getirir. Odak noktası alkol, alkol bulma, alkol tüketmedir. Sürdürme aşamasında kişi diğer vakit ayrılması gereken rol ve sorumlulukları yerine getiremez. Son aşama olarak ifade edebileceğimiz aşama ilerleme aşamasıdır. İlerleme aşamasında da alkolden uzak kalmaya ve artık alkolün verdiği zararı en aza indirmeye dönük alkolü azaltmaya başlama ya da alkolü hiç almamaya dönük çabalar sonrasında yoksunluk belirtileri dediğimiz bazı nahoş olan belirti ve bulgular baş gösterir. Kişi bu yoksunluk belirtilerinden kaçınmak ve bu belirtileri tolere edebilmek için daha fazla alkol tüketmeye başlar.”
Bağımlılıkların daha çok çocuk ve ergenlik döneminde başladığını anlatan Yıldız, bu dönemdeki kişilerin problemlerle baş etmek amacıyla alkol ve diğer bağımlılık yapan maddelere başvurabileceğini belirtti.
Bağımlılıklarda ailelere önemli sorumluluklar düştüğünü dile getiren Yıldız “Ebeveynler tümüyle sıkı sıkıya kontrol içinde olmamalılar ama haberdar olmalılar. Akran çevresi nasıl? Nereye gidiyor? Okul veya evin dışında hangi yerlerde zaman geçiriyor? Ne yapıyor? Eve nasıl geliyor? Bunların kontrollerinin yapılmasında fayda var. Uyanık olmamız gerekiyor. Ne kadar erken fark edilebilirse her sorunda da olduğu gibi burada da sorun o denli etkili bir şekilde, yaklaşımla çözülebilir.” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Erman Yıldız son olarak bağımlılıklardan kurtulmak isteyenlere Yeşilay Danışmanlık Merkezi’nin (YEDAM) yanı sıra hastanelere bağlı Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Hizmetleri’nin (AMATEM) destek sağladığını sözlerine ekledi.
‘‘Alkol, Birçok Sağlık Sorununa Neden Oluyor”
Özlem Yıldırım Karaman ise konuşmasında alkol kullanımının bilişsel bozukluklara, hareket bozukluklarına, depresyona, şiddete ve suça eğilime, intihar düşüncesine sebep olabileceğini ifade etti.
Alkolün karaciğer üzerinde tahribat yaptığına dikkat çeken Yıldırım Karaman, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Alkol tüketimi öncelikle karaciğer yağlanmasına sebep oluyor. Daha sonra devam eden alkol kullanımı ile birlikte alkolik siroz görülebiliyor. Onun öncesinde siroza hazırlık evresinde alkolik hepatit görülüyor. Daha sonra bu hastalar karaciğer nakli olmak zorunda kalabiliyorlar. Tabi bu hastaların psikolojik ve fiziksel anlamda takiplerinin yapılması ve onlara bütüncül olarak yaklaşılması gerekiyor. Çünkü nakil sonrasında alkol alma isteğini bastıramayıp alkole tekrardan başlayan hastalar olabiliyor. Alkol kullanım bozukluğu karaciğer riskinin yanı sıra kanser riskini de arttırabiliyor. Kan pıhtılaşma faktörlerinde bozukluklara, hipertansiyona, felç, beyin kanaması gibi farklı sağlık sorunlarına sebep olabiliyor.”
Alkol bağımlılığında risk faktörlerine de değinen Yıldırım Karaman “Alkol kullanım bozukluğu erken yaşlarda başlıyor. Genellikle cinsiyetin erkek olması, eğitim seviyesinin düşük olması, işsizlik, kişilik bozukluklarının olması yapılan çalışmalara göre kişide alkol kullanım bozukluğu riskini arttıran faktörler olarak karşımıza çıkıyor. Ailede alkol kullanım bozukluğu olan bir başkasının olması, arkadaş çevresinde kullananların olması ve kişinin sigara kullanması riski arttıran faktörlerdendir.” diyerek sözlerini sonlandırdı.